Kalp krizi için genç olma yaşı nedir?

Erkeklerde 50, kadınlarda 55 yaşından önce ortaya çıkan  kalp krizlerini “genç” olarak kabul ediyoruz. 40 yaş altına ise “çok genç” diyoruz.

Gençlerde kalp krizi daha mı çok oluyor?

Aslında hayır. Kalp krizleri yaşlandıkça artar, ama doğal olarak genç yaşta kalp krizleri daha çok dikkat çeker ve gündem oluşturur. Hastanın çevresinde oluşturduğu psikolojik etki daha sarsıcıdır.

Gençlerdeki kalp krizi farklı sebeplerden mi oluyor?

Genç yaştaki krizlerde sebeplerin dağılımı yaşlılardan farklıdır. Kalp kası iltihabına (miyokardit) bağlı krizler, uyuşturucu ve uyarıcı maddelere bağlı krizler, damar sertliği olmaksızın damar yırtılmasına (spontan diseksiyon)  bağlı krizler, damar tıkanıklığı olmadan (normal anjiyo çıkan) oluşan krizler gençlerde daha sık görünür. Yine de hem yaşlılarda, hem de gençlerde kalp krizinin en büyük sebebi koroner damar sertliği ve tıkanmasıdır.

Kalp krizi gençlerde daha ölümcül mü?

Hem hayır, hem evet. İstatistiklere göre yaşlılardaki kalp krizleri daha ölümcül seyrediyor. çünkü yaşlıların kalpleri daha önceden de hasar görmüş olabiliyor ve eşlik eden diğer sağlık problemleri daha fazla. Ancak ilk kalp krizini önceden ciddi darlık yapmamış büyük bir damarın aniden tıkanması olarak yaşayan şanssız kişilerde, yan damarlar  henüz teşekkül etmemiş olduğu için ölüm veya ağır hasar görme riski daha yüksek. Bu gruba daha çok gençler giriyor, çünkü yaşlılarda yıllar içinde yavaşça daralan damarlar yardımcı yeni damarlar oluşmasına imkan verebiliyor. Bir diğer sebep de, gençlerin kalp krizi bulgularını kendilerine konduramayıp doktora geç gitmeleri veya hiç gitmemeleri. Bu da erken tedavi imkanından mahrum bırakıyor ve hayati riski arttırıyor.

Genç kalp krizlerini önlemek için ne yapabiliriz?

Kamu spotu gibi olacak ama gerçek bu: sigara, uyuşturucu ve alkolden uzak durulmalı. Aşırı kilolar verilmeli. Hareketsiz hayat tarzı bırakılıp düzenli egzersiz yapılmalı, sağlıksız gıdalar tüketilmemeli. Kan basıncı, şeker, kan yağları belirli aralıklarla ölçülmeli. Şüpheli yakınmalar olduğunda da hemen doktora gidilmeli.

Son sözü şaire bırakalım:

Anlattı erenler: Bir bahar değil,/ Aşkın ömründe bin bahar varmış./ Hicranla ağaran saçlar değil,/ Sevgisiz kalan kalp ihtiyarlarmış…