Merhaba!
Bu bir selamlama yazısı olacak…
Eski dostlara bir gülümseme, yeni gelenlere taze bir selam.
Takvime bir göz atınca, 27 yılı aşan hekimlik hayatımın yaklaşık 17 senesi Kocaeli’de geçmiş.
Oysa hiç bilmezdim İzmit’i, sadece kenarından geçilip gidilen, belki mola esnasında bir pişmaniye alınan yerdi sadece.
2006 sonbaharında taze doçent olmuştum ve yeni bir hayata atılmak için hevesle bekleyen 35 yaşındaki kalbim, yeni kurulacak olan Acıbadem hastanesinden gelen teklifi çok fazla düşünmeden kabul edivermişti. Zaten hepimizin içinde atalarımızdan biraz göçebelik kalmış değil mi? (neyse, bu başka bir yazının konusu olsun).
Sonra yıllar hızla geçti, birçok hastam oldu, burada güzel insanlarla tanıştım, tahminim İzmit’liler beni sevdi, ben de onları; yavaş yavaş sokağını, çarşısını, köyünü, doğasını tanıdım Kocaeli’nin. Tanıdıkça bağlarım kuvvetlendi, göçebe ruhum kök salmaya karar verdi bu toprağa, sonra bir baktım galiba ben de İzmit’li olmuşum; Bunu da Acıbadem ani bir kararla ve hızla Kocaeli’nden ayrılmaya karar verdiğinde, İstanbul’daki yeni hastanesi için cazip bir teklif sunduğunda anladım: çünkü içim gitmek istemiyordu.
Neticede, buradayım, Rabbim ömür, sağlık ve kuvvet verdikçe sizlerle beraber olmak için,
Ve burada yazmak istiyorum: bazen sohbet-muhabbet, bazen tıbbi bilgiler, bazen de hasbihal…
Kalpten kalbe yol vardır, sevdiğim bir söz. Yolumuz hep açık olsun, Muhabbetle kalın…